Behâeddîn Veled (Sultân-ül-Ulemâ)

Allahü tealanın aşkı ile dolmuş, evliyanın büyüklerinden, hazret-i Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin
babası. Resulullah efendimizin birinci halifesi olan Ebu Bekr-i Sıddik'ın soyundan gelmektedir. Annesi
Harezmşah sultanlarından Alaüddin Muhammed Harezmşah’ın kızıdır. İki yaşındayken babası vefat
ettiğinden yetim kalmıştı. İlimde ve tasavvufta yetiştikten sonra, Belh şehrinde pek tanındı ve sevildi.
Necmeddin-i Kübra’nın seçkin talebelerindendir. Seçkin ve büyüklerden oldu. Halkın kendisine
gösterdiği halis saygı ve hürmeti çekemeyen Muhammed Şah Harezmi yüzünden önce Bağdat sonra
Şam daha sonra da Konya’ya hicret etti. Fazilet ve üstünlükleri, her yerde hürmet ve sevgi ile
karşılanmasına sebeb oldu. 1228 tarihinde Konya’da vefat etti. Orada, oğlu hazret-i Mevlana ve torunu
Behaeddin Veled ile beraber Mevlana türbesinde medfundur.
Hazret-i Behaeddin Veled’in çeşitli kitaplarda hayatı, üstün ahlakı, yaşayışı, hizmetleri ve kerametleri
uzun yazılıdır. Bunlardan bir tanesi:
Belh’de bulundukları sırada, bir gece Belh şehrinin ileri gelen ve Behaeddin Veled’e itiraz eden
alimlerinden üç yüzü hep birden bir rüya görürler: Bir sahrada kurulan ulu bir çadırın ortasında Allahü
tealanın sevgilisi Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve sellem, Eshab-ı kiramı ile oturmaktayken,
Behaeddin Veled Belhi, son derece edep ve hürmetle çadıra girer, selam verir. Resulullah efendimiz
Behaeddin Veled’e iltifat buyurarak sağ yanlarına oturtur ve orada bulunanlara: “Bugünden itibaren
Behaeddin Veled’e Sultan-ül-Ulema (Alimlerin Sultanı) deyiniz ve öyle hitab ediniz.” buyururlar.
Sabah olunca rüyayı gören alimler Behaeddin Veled'in medresesine gitmişler. Daha gelenler rüyalarını
anlatmadan, Behaeddin hazretleri, gördükleri rüyayı aynen anlatır. Bunun üzerine oradakiler; “Allahü
teala ve Resulü şahittir ve biz de şahidiz ki, sen Sultan-ül Ulemasın. Bundan böyle bu isim ile
tanınacaksın.” demişlerdir. O günden sonra Behaeddin Veled hazretleri (kuddise sirruh) bu namı ile
tanındı. Ve Sultan-ül Ulema diye imza kullandı. Bu menkıbe, üstünlüklerini ifade etmeye kafidir.

0 yorum:

Yorum Gönder