Dünyanın her yerine internet dağıtacak...

Google bütün dünyaya interneti yaymak için harekete geçti. Şirket, bunun için test amaçlı olarak tasarladığı özel balonları Yeni Zelanda'da gökyüzüne bıraktı.
Telegraph'ın haberine göre; Google, internetin önünde engelleri kaldırmak için Loon Projesi'ni hayata geçirdi. Bunun için test amaçlı olarak Yeni Zelanda'nın güneyinden gökyüzüne 30balon bırakıldı.

Bu balonlar, radyo anteni, bilgisayar, yükseklik kontrol sistemi ve güneş panellleri gibi gereçlerle yüklü. Amaç, balonlar sayesinde dünyanın her yerinde internete erişimi sağlamak.

Google yetkililerine göre yaklaşık 4 milyar 800 milyon insanın interneti yok. Bu sistemle evlerinde interneti olmayanların sadece bir anten bulundurmaları yeterli olacak.
Yeryüzünden 20 kilometre yükselikte stratosferde uçmaları planlanan balonların 100 gün boyunca 40 kilometre çapında bir alanda internet bağlantısı sağlaması amaçlanıyor.

Balonların felaket bölgelerinde iletişim sistemlerinin zarar gördüğü bir durumda kurtarma ekiplerine yardımcı olacağına da dikkat çekiliyor.

Eğer yeni teknoloji başarılı olursa, fiber kablo döşünmesinin zor olduğu bölgelerde, özellikle de Afrika ve Güneydoğu Asya'da internet kullanımının artacağı belirtiliyor.

HT
Devamını oku ...

SIM kilit tarih oluyor!

BTK, GSM firmalarının sattıkları cihazlara koydukları SIM Kilit uygulamasının kaldırılmasına karar verdi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) internet sitesinde yer alan duyuruda, mobil cihazlara işletmeciler veya tedarikçi firmalar tarafından, sadece temin eden işletmecinin SIM kartları ile çalışmasına izin veren, rakip işletmecilerin SIM kartları takıldığında ise bu cihazlardan hizmet alınamamasına yol açan şifre veya kilitler konulduğu belirtildi.

Kurul, Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca işletmeciler tarafından verilen ve mobil şebekeler üzerinden sunulan telekomünikasyon hizmetlerinde kullanılan cihazlara kilit mahiyetinde yazılım veya donanım konulmamasına, mevcut kilitli cihazlara uzaktan erişimin mümkün olması halinde bu cihazlara uzaktan erişim sağlanarak üzerlerinde bulunan cihaz kilidi mahiyetindeki yazılımların 3 ay içinde kaldırılmasına karar verdi. Kurul, mevcut durumda kilitiçeren cihazlara ilişkin olarak uzaktan erişim imkanının mümkün olmaması halinde mobil işletmecilerin internet siteleri üzerinden söz konusu cihazların kilit kodlarının kaldırılabilme imkanının sağlanması ile kilitlerin açılmasına yönelik her türlü kolaylığın işletmeciler tarafından abonelere gösterilmesini kararlaştırdı.

AA
Devamını oku ...

Yalnızlık

Devamını oku ...

Tim Burton's Vincent Malloy, Turkce altyazılı



Açıklama

Vincent Malloy, siyah beyaz bir animasyon. Tim Burton ile Rick Heinrichs’in birlikte yaptıkları 1982 tarihli bu film aynı zamanda Tim Burton’un ilk filmi. Filmin senaryosunu da Tim Burton’un manzum bir öyküsü oluşturuyor. 6 dakika 25 saniyelik bu kısa film bizi, Vincent Price olmak isteyen yedi yaşındaki uysal Vincent Malloy’un asi gölgesiyle tanıştırıyor. Filmi önemli kılan bir başka özellik ise bizzat Vincent Price tarafından seslendirilmiş olması. Ben Vincent Price’ı bu film ve seslendirme sayesinde tanıdım. Açıkçası şimdilik bütün bilgim IMDB ve Wikipedia’da yazdığı kadar. Nefis bir ses ve nefis bir seslendirme.

Vincent
İyi seyirler, iyi okumalar…
Vincent Malloy yedi yaşında
Her zaman pek uslu, pek aklı başında
Bu yaşta bu anlayış, incelik her işinde
Ama işe bak, Vincent Price olmak peşinde
Ne kardeşini dert eder ne kedileriyle köpeğini
Gerçi örümcek ve yarasayla doldurmak ister evini
Böyle bir evde kendi icadı korkulara dalabilirdi
Karanlık dehlizlerde kahrıyla başbaşa kalabilirdi
Teyzesini hiç üzmez, hiç de çıkmaz sözünden
Ama mumyalayıp müzesine koymak geçer gözünden
Deneme tahtası olmuştu köpeği Abercrombie
Yaratmayı umuyordu korkunç bir zombi
Böylece korkunç zombi köpeğini yanına alıp
Kurbanların peşine düşebilirdi Londra sisine dalıp
Kafasında hep karanlık suçlar kurmazdı
Resim yapıp okumaktan da geri durmazdı
Arkadaşları okurken Cin Ali ve Çalışkan Arı
Edgar Allen Poe oldu Vincent’in gözde yazarı
Ürkütücü bir hikâye okurken bir gece
Okuduğu bir cümle döndürdü yüzünü kirece
Dayanılmaz korkunç bir haber almıştı
Güzel karısı diri diri toprak altında kalmıştı
Emin olmak için gidip kazdı mezar toprağını
Oysa dağıtmıştı annesinin çiçek yatağını
Odasına gönderdi Vincent’i annesi
Anladı ki sürgün yeriydi bu hüküm kulesi
Ömrünü geçirmeye mahkûmdu bakmadan yaşına
Güzel karısının portresiyle kalmıştı bir başına
Kapanmışken kabrine, çılgın ve yalnız
Vincent’in annesi odasına daldı apansız
“Dışarı çıkabilirsin,” dedi, “istersen eğer,
Bugün hava çok güzel ve oynamaya değer”
Ağzını açtı Vincent ama yoktu konuşacak hali
Yılların yalnızlığından kalmamıştı mecali
Kalemiyle bir şeyler karaladı bir parça kağıda,
“Bu evin esiriyim ben ve çıkamam buradan asla”
“Ne ölüsün ne de esir,” dedi annesi;
“Oynadığın bütün oyunlar kendi kafanın sesi
Vincent Price değilsin sen, Vincent Malloy’sun
Ne mahkûmsun ne deli, sadece bir çocuksun
Yedi yaşındasın ve benim oğlumsun
Dışarı çık ve oyna, eğlencen gerçek olsun.”
Öfkesi geçmişti artık, odadan salona çıkarken
Ve Vincent yavaşça sırtını duvara yaslarken
Bükülmeye, titremeye, çatlamaya başladı oda
Ürkütücü çılgınlığı zirveye ulaştı sonunda
Abercrombie’yi gördü, zombi kölesini
Ve mezarın derinlerinden duydu karısının sesini
Seslendi tabutundan ve buyurdu korkunç istekler
Çatlayan duvarlardan uzandı iskelet eller
Hayatındaki tüm korkular rüyalarından taştı
Ve dehşet çığlıkları deli kahkahasını aştı
Delilikten kaçmak için kapıya uzandı
Ama güçsüz ve ölgün yere kapandı
Kırık dökük ve pek cansızdı sesi
“Kuzgun”dan okurken bir Edgar Allen Poe dizesi
“ruhum ki o gölgeden sızan
ve yerde yüzer gibi uzanan
kaldırılacak mı ayağa?
Bir daha asla…”
Devamını oku ...

Yorgan



Açıklama
Yapımcı : Vural Turunç
Yönetmen :Caner Yalçın
Senaryo :Caner Yalçın
Devamını oku ...

İnsanı Anlatan Etkileyici Bir Kısa Film

Devamını oku ...

Dirt Devil - The Exorcist

Devamını oku ...

Google'a izinsiz veri toplama cezası: 7 milyon dolar


Google, Sokak Görünümü (Street View) servisi kapsamında kişisel verileri izinsiz topladığı için 7 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti.
Şirket, 38 ABD eyaleti ile vardığı anlaşma çerçevesinde, topladığı email, şifre ve internette arama tarihçesi gibi bilgileri silmeyi kabul etti.

Şirket yaptığı açıklamada, kişisel verilerin proje liderleri tarafınndan istenmediğini ve hiçbir şekilde kullanılmadığını söyledi.Bu veriler, Google aracı 2008-2010 yılları arasında sokaklardan görüntü kaydettiği sırada özel kişilere ait kablosuz internet ağları üzerinden edinildi.
Açıklamada "Connectitut Başsavcısı George Jepsen ve diğer eyaletlerin savcıları ile anlaşmaya vardığımız için memnunuz" denildi.

Reklam kampanyası

Google ile hukuki düzeyde anlaşmaya varıldığını New York Başsavcısı Eric Schneiderman açıkladı.
Başsavcı "Tüketicilerin önemli kişisel ve finansal bilgilerini, Google gibi şirketlerin uygunsuz ve istenmeyen şekillerde kullanımına karşı korumaya hakları var" dedi.
Başsavcı anlaşmanın gizlilik hakları ile ilgili olduğunu ve izinleri olmadan bilgileri toplanın kişilerin haklarını korurduğunu söyledi.
Google'ın topladığı bilgilerin tamamını silmesine ve ayrıca gizlilik ve veri kullanımı konusunda çalışanlarına yönelik 10 yıl sürecek bir eğitim programı başlatmasına karar verildi.
Anlaşmaya göre Google, tüketicilerin kablosuz internet ağları üzerinden erişilebilen kişisel bilgilerini nasıl güvenli hale getirecekleri konusunda bilgilendirici bir reklam kampanyası yapmasına karar verildi.

'Devede kulak'

Google, soruna, bir mühendisin yazılıma istemeden sahte bir kod girmesinin yol açtığını öne sürüyor.
Bu durumun ortaya çıkmasının ardından dünyanın birçok yerinden yetkililer Google'dan kişisel verilerin toplanması konusunda değişiklikler yapmasını talep etti.
Ovum araştırma şirketinde telekom uzmanı Jan Dawson, bunun bugüne kadar bu konuda verilen en büyük ceza olduğunu söylüyor.
Ancak Dawson bu cezanın Google gibi büyük bir şirket için "devede kulak" kaldığını belirtiyor.
Dawson, "Google'ı asıl tehdit edecek şey, denetleyicilerin şirketin internette arama tarihçesi gibi kişisel bilgileri kullanma biçimi konusundaki tavrını değiştirmesi olurdu" diyor.
Devamını oku ...

Kendi kendini iyileştiren çipler geliştirildi


Bozulan akıllı telefonunuzun veya bilgisayarınızın, ortaya çıkan problemi bir anda kendi başına gidermesi ve kendisini arızalara karşı koruması artık bilim kurgu senaryosu olmaktan çıktı.



ABD'li bilimadamları, arızalanmaları halinde kendi kendilerini milisaniyeler içinde iyileştirme yeteneğine sahip çipler geliştirmeyi başardı.

California Institute of Technology (Caltech) yüksekokulunun, Yüksek Hızlı Entegre Devreler Laboratuvarından araştırmacılar, kendi icatları olan, çok küçük boyutlardaki bir güç yükselteci üzerinde, yeni geliştirdikleri entegre devre çiplerin kendi kendilerini iyileştirme yeteneğini uygulamalı olarak gösterdi.

Yaklaşık 5 kuruş büyüklüğünde olmasına karşın, içinde 76 adet çip ve kendi kendini iyileştirme yeteneği için gerekli olan her şeyi barındıran güç yükseltecini, yüksek güçlü lazerlerle birçok kez vuran araştırmacılar, çiplerin bir saniyeden daha kısa bir süre içinde otomatik olarak ince bir işçilik ortaya çıkardıklarını gözlemledi.

Kendi kendini iyileştirme kapasitesine sahip çipi, 20 değişik çiple karşılaştıran araştırmacılar, ürettikleri çipin diğerlerinden daha az elektrik kullanmasına karşın, performansının bütünüyle diğerlerine göre çok daha güvenilir ve üretken olduğunu belirtti.

Yapılan bilimsel çalışma, IEEE Transactions on Microwave Theory ve Tecniques aylık bilimsel derginin Mart sayısında yayımlandı.

Araştırma ekibinin başı olan Elektrik Mühendisliği Profesörü Ali Hajimiri "Gerçekten de güç yükseltecinin yarısını havaya uçurduk, transistörlerde olduğu gibi pek çok birleşen parçasını buharlaştırdık ve çip kendi kendini, neredeyse ideal performansına erişecek ölçüde iyileştirdi" dedi.

Hajimiri yaptığı açıklamada, "Bu çeşit elektronik bir bağışıklık sistemini entegre devre çiplere uyarlamak bir sürü olanaklara kapı açıyor. Bu, gerçekten de devrelere ve devrelerin bağımsız olarak çalışmasına bakışımızda köklü bir değişiklik getirecek. Bu sistemler şu an insan müdahalesine gerek olmadan kendi içindeki sorunu saptıyor ve kendi kendini düzelterek, bizi yok edilmesi mümkün olmaya devreler amacına bir adım daha yaklaştırıyor" ifadesini kullandı.

Çipler nasıl çalışıyor

Şimdiye kadar sadece bir tek hatanın bile tüm çipi tamamen kullanılmaz hale getirmesi sorununu çözmek için harekete geçen Caltech mühendisleri, insan bağışıklık sisteminin sahip olduğu, vücudun büyük bir bölümünü en üst seviyede çalışır tutabilmek için mümkün olan saldırıları belirleme ve çabucak müdahale etme yeteneğinden esinlendi.

Sistem, genel hatlarıyla şöyle çalışıyor: İcat edilen güç yükseltecindeki çiplerden her birinin üzerinde bulunan, ısıyı, akımı, voltajı ve gücü izleyen çok sayıda dirençli algılayıcılardan elde edilen bilgi, yine aynı çip üzerindeki, sistemin beyni olarak çalışan ASIC adı verilen ana işlemciye aktarılıyor. ASIC adlı özel tasarım ürünü olan bu belirgin entegre devre birimi, gelen bilgiler ışığında güç yükseltecinin tüm verimini analiz ederek, sistemde, "işleticiler" olarak adlandırılan, çipin değiştirilebilir parçaları üzerinde ayarlama yapmaya gerek olup olmadığını belirliyor.

Ancak ana işlemci görevindeki ASIC entegre devre birimi, oluşabilecek her senaryoya göre belirlenmiş algoritmalara göre çalışmıyor. ASIC bunun yerine, algılayıcılardan aldığı tüm bilgileri, kendisinden beklenen sonuçlara ilişkin kendisine yüklenen bilgilerle karşılaştırıyor ve sorunu nasıl çözeceğini kendi kendine belirliyor.

Sistem, ortaya çıkması muhtemel 4 farklı gruptaki problemi çözebiliyor. Bu gruplar, "sistemin bileşen parçalarındaki farklılıklar sonucu ortaya çıkan, statik farklılık"; "sürekli kullanım sonucu sistemin iç özelliklerindeki meydana gelen değişikliklerden kaynaklanan, eskimeye bağlı olarak aşamalı ortaya çıkan problemler"; "şarj, ısı, sahip olduğu voltaj miktarındaki değişikliklere bağlı olarak ortaya çıkan, kısa dönemli farklılıklardan kaynaklanan problemler" ve son olarak "devre parçalarında kazayla veya kasten meydana gelen yıkıcı tahribata bağlı olarak çıkan problem" olarak sınıflandırılıyor.


Devamını oku ...

'Spiral dişli balık Helikoprin'in sırrı çözüldü'


Bilim insanları, bir fosilden yola çıkarak yüz milyonlarca yıl önce yaşamış spiral dişli balığın maketini yaptı.
Amerikalı araştırmacılar, tomografi cihazı ile edindikleri görüntüleri kullanarak Helikoprion adı verilen tarih öncesi balığın bilgisayar üzerinde maketini yaptı.

Helikoprion
ların köpek balıklarına daha yakın olduğu sonucuna varıldı.Ayrıca testeremsi spiral şeklindeki dişlerin, bu balığın ağzının içinde mi yoksa dışında mı yer aldığı sorusunun da yanıtı bulundu.
Idaho Eyalet Üniversitesi’nden araştırmacıların yürüttüğü çalışmanın sonuçları İngiltere Kraliyet Derneği’nin yayın organı Biology Letters’de yayımlandı.
270 milyon yıl önce yaşayan ve vücudunun büyük bölümü kıkırdaktan oluştuğu için iyi korunamayan bu balıkların fosillerinde spiral oluşumlar görülmüştü.
‘Sarmal’ adı verilen bu oluşumların işlevi ve balığın vücudundaki yeri ile ilgili tartışmalar sonuçsuz kalmıştı.
Dr. Leif Tapanila ve arkadaşlarının incelediği en bütünlüklü Helikoprionfosilinde 117 dişten oluşan 23 cm büyüklüğünde bir sarmal görüldü.

Dr. Tapanilla, tomografi cihazı ile çekilen röntgenler kullanılarak oluşturulan bilgisayar maketinde balığın alt ve üst çenesi ile dişlerin oluşturduğu spirali gördüklerini ve böylece ilk kez onun dişlerle bağlantısını kurduklarını belirtti.
Tapanilla, “Ağzın içinde dil yerine sarmal dişler bulunuyor. Isırmak için alt çeneye bağlı 12 diş ağzın dışında iken diğer dişler ağzın içinde yer alıyor. Küçükken kullanılan bebek dişleri bunlar” dedi.
Böylece Helikoprionların köpek balıkları gibi dişlerini sürekli yenilemediği, ilk dişlerin ömür boyu kaldığı sonucuna varıldı.
Toplam 100 civarındaki Helikoprion fosilinde dişlerin tümünün sağlam olduğu gözlendi.
Dr Tapanila buradan hareketle bu balıkların sert ve kabuklu deniz hayvanlarından ziyade kalamar gibi yumuşak hayvanlarla beslendiği sonucunun çıkarılabileceğini söyledi.
Eldeki verilere göre bu balığın 7,6 metre boyunda olduğu tahmin ediliyor.

Kaynak: http://www.bbc.co.uk
Devamını oku ...

Hamam Böceğinden Elektrik


Amerikan Kimya Derneği (American Chemical Society, ACS) tarafından düzenlenen Küresel Sorunlara Kimya Çözümleri podcast dizisinde canlı bir hamaböceği kullanılarak nasıl elektrik üretileceğini gösterildi. Araştırma aynı zamanda ACS’in Journal of the American Chemical Society dergisinde bir makale olarak yayınlandı.

Case Western Üniversitesi'nden deneyi gerçekleştiren bilimciler bir tür hamam böceğinin üstüne özel üretilmiş minyatür bir yakıt hücresi yerleştirdiler. Yakıt hücresi, böcekte doğal olarak bulunan bir şekeri havadaki oksijen ile birleştirerek elektriğe çevirdi.

Bilimciler, bu ilerlemenin temel olarak küçük sensörler, kameralar ve mikro cihazlar için bir elektrik üretim kaynağı olabileceğini, bunun depolanabileceğini ve ihtiyaç duyulduğunda kullanılabileceğini bildirdiler. Makalenin başyazarı Dr Daniel Sherzon, bilimcilerin canlı organizmaların içindeki kimyasallardan, veya onların hareketlerinden elektrik üretmek için çalıştıklarını açıkladı.

Üretilecek elektrik vücut içine tedavi amaçlı yerleştirilen tıbbi cihazlar için kullanılabilecek. Ayrıca araştırma amaçlı olarak da tıp alanında canlı bedenler içinde yer alan çeşitli süreçlerin incelenmesi için geliştirilecek özel cihazlarda güç kaynağı olarak kullanılacak. Diğer bir uygulama alanı nanorobotlar ve giyilebilir elektronikteki minyatür sensörler.

Bilim kurgu filmlerini andıran bu uygulamaların gerçekleşebilmesi için önce yakıt hücreleri teknolojisinde bazı pratik gelişmeler gerekecek. Özel laboratuar üretimi gerekmeden uygun biyoyakıt hücrelerinin seri üretiminin mümkün olması gerekir.

Sözü geçen deneyde özel üretilen biyoyakıt hücresi hamam böceğindeki “trehalose” adlı şekerin, havadaki oksijenle birleşerek elektrik üretmesini içeriyordu. Bunu hamam böceğine takma işlemi göründüğü kadarıyla böceğe önemli bir zarar vermedi. Hayvanın organları normal çalışmalarını sürdürdüler.

Araştırmacılar aynı biyoyakıt hücresinin Shiitake mantarına da taktılar ve çalıştığını gördüler. Ancak her iki durumda da üretilen elektrik miktarı çok düşük. Çalıştırılması düşünülen birçok cihazı sürekli çalıştırma gücünde değil. Üretilen elektriğin bir biçimde biriktirilerek cihazı kesik çalıştırması mümkün olacak.

Kaynakça:
Devamını oku ...

Aspirin ve Kanser

İngiltere'de Oxford Üniversitesi’nde yapılan 3 yeni araştırma, aspirinin bazı kanser türlerini önleyici etkisini destekleyen bulgular ortaya koydu. Bilimciler, her gün düşük dozda (75 mg - 300 mg arası) alınan aspirinin kanserin oluşmasını ve gelişmesini önleyebileceği görüşünde.




Oxford Üniversitesi'nden bilim insanları, geçmişte aspirinin on yıl boyunca kullanılmasıyla adenokarsinoma türü kanser risklerinin azalması arasında bağ olduğunu belirlemişti. Ancak aynı uzmanlar şimdi iki ile üç yıl gibi kısa sürelerde de bu olumlu etkinin görüldüğünü söylüyor.
Ayrıca araştırmalara göre, aspirin sadece kanser oluşumu riskini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda, henüz metastaz yapmamış kanserlerin vücuda yayılmasını da %40 - %50 oranında önleyebiliyor. Şimdiye kadar hiçbir ilacın metastazı önlediği gösterilemedi. Zaten kanserden ölümler büyük oranda metastazdan dolayı oluyor. O nedenle bu bulgu çok önemli görülüyor.
Oxford Üniversitesi'ndeki bu araştırmalar aynı zamanda aspirinin neden olduğu ölümcül mide kanamaları da araştırmış. Araştırma aspirin ile plasebo arasında ölümcül kanamalar açısından fark bulmamış. Ayrıca aspirinden dolayı meydana gelen kanamalar başlangıçta görülmesine karşın sonraları azalmakta.
Yıllar süren ve binlerce deneği içeren araştırmaların sonuçları üç ayrı makalede toplanmış. Birinci makalede, 51 değişik denemede günlük aspirinin kalp damar hastalıkları kadar kanser üzerindeki etkisi de incelenmiş. Toplamda bakıldığında, aspirin kanserden ölümleri %15 azaltmış. Bu oran beş yıldan fazla aspirin alanlarda %37’ye çıkıyor.
Aspirin yalnız ölümleri değil kansere yakalanmayı da azaltıyor. Üç yıldan fazla düzenli aspirin alanlarda kansere yakalanma oranı erkeklerde %23, kadınlarda %25 daha az.
İkinci makale kanserin yayılması, yani metastazla ilgili. Araştırmaya göre 6,5 yıl düzenli aspirin alanlarda, kanserin ilk görülmesinden sonra yayılması %36 oranında azalıyor. Bu oran yaş ve cinsiyetten bağımsız. Ama kanser türlerine göre değişiyor.
Üçüncü makale 1951’den bu yana yapılan gözlemlere dayanan çalışmalarla kontrollü araştırmaları karşılaştırmış ve aralarında uyum olduğunu belirlemiş.
Aspirinin olumlu etkisinin en çok görüldüğü kanser türleri, kolon kanserleri ve yemek borusu kanserleri. Ayrıca bazı akciğer kanserleri, meme kanserleri ve prostat kanserlerinde de bu olumlu etkiler görülmekte.
Aspirin uzun yıllardır ağrı kesici ve iltihap sökücü olarak kullanılıyor. Düşük dozda, aspirin, felç ve kalp krizini önlemek amacıyla kalp hastası olan kişilere uzu yıllardır tavsiye ediliyor. Ancak aspirin, nadiren olsa da ölümcül iç kanamaya yol açabiliyor. Bu nedenle herkese doktora danışmadan aspirin alımı tavsiye edilmez.
Kaynakça:
Devamını oku ...

Opera kullanıcıları DİKKAT!

Eğer sizin de tarayıcı seçiminiz Opera'ysa, bu habere mutlaka kulak verin...


Dünyanın önde gelen web tarayıcılarından Opera, kritik açık bulunduğu tespit edilen SVG(Scalable Vector Graphics) dosyaları için yeni bir yama yayınladı. Şirket, daha önce bu zafiyete dikkat çekildiğinde Opera'nın güncelleme yayınlamama isteğinin olduğu iddialarını ise kesin bir dille reddetti.

Güvenlik uzmanı Jose A. Vazquez, Opera 11.52 sürümüyle birlikte bu sorunun ortadan kalktığını ifade ederken, Opera'nın bu son sürümünü tüm Operakullanıcılarının bir an önce yüklemesi gerektiğini kaydetti.

SVG açıkları birçok web tarayıcısının ortak sorunlarından biri aslında. Bu tip açıklar genellikle bu sorun üzerine geliştirilen otomat uygulamalar sayesinde ortaya çıkarılabiliyor.

Google Chrome'un son güncellemesi de yine SVG fontlarını içeren bir yamaydı. Benzer şekilde Firefox 6'ya da benzer bir güncelleme gelmişti.



chip
Devamını oku ...

Gmail'e yeni özellikler mi geliyor?

İnternete sızan bu Gmail tanıtım videosu eğer gerçekse, inanılmaz bir Gmail bizi bekliyor!


Arama kutucuğunda filtreleme yapmak mümkün olacak
Gmail'in yeni özelliklerinin tanıtıldığı bir video internete sızdı. Google takımından Jason Cornwell'in yenilikleri gösterdiği video, eğer bir şaka değilse Gmail yakında yeni özelliklere kavuşabilir.

Videoda tanıtılan yeniliklerden bir tanesine göre Gmail'in arayüzü, sizin belirlediğiniz bir tarayıcı penceresi boyutuna göre otomatik olarak ayarlanacak. Kullanıcılar, görmek istedikleri piksel yoğunluğunu seçebilecekler. Bunun yanında bir kişiye veya birden fazla kişiye birden fazla e-posta gönderiyorsanız, bu e-posta görüşmeleri daha çok sohbet görüşmeleri gibi görünecek.

Eğer video doğru ise sol taraftaki Google sohbet penceresi ve etiket listesi, küçük veya büyük olarak ayarlanabilecek.

Arama kutusundan direkt olarak erişilebilen filtreleme seçeneği ise e-posta aramayı daha kolay bir hale getirecek. Gmail arayüzü için kendi arka planınızı da seçebileceksiniz.


İşte internete sızan, Gmail'in yeni özelliklerinin göründüğü video!



Devamını oku ...

Google'dan görünmeyen yenilik

İnternetin bir numaralı ismi Google artık eskisinden daha güvenli... Peki ama ne oldu da böyle oldu?


Arama motoru devi, Googlehesabını kullanarak arama yağan kullanıcıların yeni güvenlik sisteminden faydalanabileceklerini açıkladı. Buna göre şirket, Gmail hesaplarında kullandığı SSL şifreleme protokolünü bu kez arama sonuçlarında da kullanacak.

Yani kullanıcı Google hesabıyla arama yaptığında, doğrudan"https://www.google.com/"a yönlendirilecek.

Şirketin blog sayfasında yapılan açıklamada kişiselleştirilmiş aramanın günden güne öneminin arttığı belirtilirken, güvenliğin kendileri için en üst sırada yer aldığı kaydedildi.



chip
Devamını oku ...

Google'ın yapmadığını yaptılar!

Türkiye'nin yeni arama motorunda, Google'ı bile kıskandıracak, Türkiye'ye özel yeni servis!



Türkiye'nin yeni web bilgi portalı Yandex, coğrafi bilgilendirme servisi Yandex.Haritalar'ı bugün Türkiye'de hizmete soktu. Yandex.Haritalar, Türkiye'deki tüm şehirlerin ayrıntılı uydu görüntülerini sunmanın yanı sıra, kullanıcıların sokak planları üzerinde aradıkları adresleri, binaları ve bunlara karayolu üzerinden ulaşılabilecek rotaları bulmalarına yardımcı oluyor. Yandex.Haritalar ile kullanıcılar ayrıca İstanbul ve Ankara için güncel trafik bilgisine ve panoramik sokak görüntülerine de ulaşabiliyor.

Yolculuk planlanmasında sürücülere kolaylık sağlamak amacıyla yan yollarla birlikte, İstanbul ve Ankara'daki trafik yoğunluk derecesini renkli grafiklerle gösteren Yandex.Haritalar, trafik durumunu dakikalar bazında güncelleyerek sürücüye en uygun alternatif yolları gösteriyor ve sürücünün hedefine ne zaman varacağını da hesaplayarak trafiğe takılmasını önlüyor.

An itibarıyla Java ve Android platformları için hazırlanmış olan Yandex.Haritalar'ın mobil sürümü, servisin yoldayken de kullanılmasına fırsat veriyor. Kullanıcılar, kişisel bilgilerini paylaşmadan, trafiğin sıkışık olduğu noktaları sisteme iletip, trafik durum haritasının daha da kapsamlı ve detaylı hale getirilmesine katkıda bulunuyorlar. Hizmetin mobil sürümü http://mobil.yandex.com.tr/haritalar/android/adresinden indirilebilir.

İstanbul ve Ankara emrinizde...


Yandex.Haritalar'ın Panorama adlı hizmeti kullanıcılara yüksek çözünürlüklü (HD), 360 derecelik açıya sahip görüntüler sunarak İstanbul veya Ankara'daki caddeleri gezebilme; bu şehirlerin tarihi mekanlarını, sokaklarını, caddelerini ve muhteşem manzaralarını sanal ortamda izleyebilme, nereleri gezip göreceklerine önceden karar verebilme imkanı sunuyor. İstanbul'u Marmara'dan Karadeniz'e kadar tarayan Panorama ayrıca şehri deniz kıyısından da görüntüleyerek Türkiye'nin kültür başkentine denizden dördüncü bir boyut ekliyor.

Yandex Haritalara ulaşmak için tıklayın.

Yandex Türkiye Ülke Müdürü Alisher Hasanov, Yandex.Haritalar hizmetiyle ilgili şu bilgileri verdi: "Günlük hayatta yaygın olarak kullandığımız yol haritaları sürücüler için vazgeçilmez bir bilgi kaynağıdır. Bir mobil cihaz veya bilgisayar kullanıyorsanız trafikte yolunuzu bulmak için web tabanlı yol haritası hizmetimizden yararlanabilirsiniz. Türkiye'deki kullanıcıların bilgi ihtiyacını en iyi şekilde karşılamak amacıyla sunduğumuz yeni bir hizmet olan Yandex.Haritalar, Panorama ve Trafik hizmetleriyle birlikte diğer tüm yeni hizmetlerimiz gibi Türkiye'deki kullanıcıların kullanım alışkanlıklarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak yerelleştirildi."

Yandex.Haritalar hizmetinin özelliklerine yandex.com.tr web arama sayfasından da ulaşmak mümkün. Arama servisi üzerinden yapılan şehir ve sokak aramalarında sonuçlar artık harita görselleriyle birlikte sunuluyor. Böylece kullanıcılar Yandex Türkiye web tabanlı arama hizmetinde salt metin sonuçlarının yanı sıra görsel öğelere ve ilgili haritalara da ulaşabiliyor. Türkiye için yerelleştirilen Yandex Türkiye arama motoru ve bilgi portalı 20 Eylül 2011'de hizmete girdi.
Devamını oku ...

TourWrist ile panoramik dünya seyahati

Gezmeyi seviyorsunuz ama zamanınız yok... Üzülmeyin, dünyanın dört bir köşesi ayağınıza geliyor!


Dünyada gezilip görülmeye değer çok fazla yer var. Ama ne yazık ki çoğumuzun tüm bu ilginç yerleri gezmeye ne vakti ne de imkanı var. Neyse ki teknoloji dünyayı keşfetmek isteyen içimizdeki maceracılara pek çok ilginç alternatif sunuyor. TourWrist adlı bir web sitesi ve iPhoneuygulaması da bu anlamda oldukça başarılı bir örnek.

Dünyanın pek çok farklı noktasını, neredeyse oradaymış gibi görmenizi sağlamayı hedefleyenTourWrist, değişik bölgelerin 360 derece panoramik fotoğraflarını bir araya getiriyor ve beğeninize sunuyor. Görmek istediğiniz yerleri kendiniz seçebileceğiniz gibi sizin için seçilmiş özel bölgeler ve güzel fotoğraflar ayrıca belirtilmiş.

Evinizden çıkmadan dünyayı gezmek için TourWrist'in internet sitesini ziyaret edebilir veya iPhone telefonunuzdan bu uygulamayı cebinize indirmek için şu iTunes sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Devamını oku ...

İşte Gigabyte'ın yeni amiral gemisi; X79 çipsetli G1.Assassin 2

Intel'in önümüzdeki ay duyuracağı yeni nesil LGA2011 platformu için anakart üreticileri artık son hazırlıklarını yapıyor. Sandy Bridge-E tabanlı Core i7-3000 serisi işlemciler ve X79 çipsetinden oluşan platform için Gigabyte'ın yeni amiral gemisi olarak lanse edilmesi beklenen anakartı G1.Assasin 2 resmi basın görüntüleriyle birlikte gün ışığına çıktı.

Kullanılan renkler ve özel teknolojiler itibariyle genel olarak X58 çipsetli G1.Assassin modeliyle büyük benzerlikler taşıyan yeni modelde en dikkat çekici farklılıkların başında ilk modelde şarjör şeklinde tasarlanan çipset soğutucusunun yeni anakartla birlikte tamamiyle silaha dönüşmesi geliyor. Intel'in Sandy Bridge-E serisi Core i7-3960X, Core i7-3930K ve Core i7-3820 modellerine tam destek sunan anakart üzerinde dört adet DIMM slotu bulunuyor ve yüksek hızda dört kanal DDR3 bellek kurulumuna olanak tanınıyor.



Yüksek kaliteli komponentlere yer verilen G1.Assassin 2, üç adet PCIe x16 slotu ile geliyor ve hem AMD Crossfire X hem de Nvidia SLI teknolojilerine destek sunuyor. Oyunculara özel olarak Killer 2100 entegre ağ işlemcisi ve Creative'in X-Fi ses çipi ile gelen anakartta iki adet BIOS bulunuyor ve bu sayede iki farklı profil ayarı kullanılabiliyor ya da aktif BIOS'da herhangi bir sıkıntı yaşandığı kullanıcılar diğe BIOS'a geçiş yaparak çalışmaya devam edebiliyorlar.


X79 çipseti tarafından kontrol edilen iki adet SATA-III ve dört adet SATA-II portu ile gelen anakartın hız aşırtma odaklı gelişmiş BIOS seçenekleri ile geleceği ve UEFI BIOS ile kullanıcıların gelişmiş sistem ayarlarını fare yardımıyla grafik tabanlı bir arayüzde yapmasına olanak tanıyacak. Gigabyte G1.Assassin 2'ye ait kapsamlı bilgilerin ilerleyen günlerde muhtemelen önümüzdeki hafta içerisinde yayınlanması bekleniyor.  



donanimhaber





Devamını oku ...

PlayStation 3D monitörü 13 Kasım'da raflardaki yerini alacak


Sony, popüler oyun konsolu PlayStation 3 için özellikle son dönemlerde yükselen trend olan 3D çözünürlükte görüntülere yer verebilmek amacıyla PlayStation 3D Display adlı monitörünü tanıtmıştı.

24 inç 1080p çözünürlükte ekrana sahip monitör 2 adet HDMI 1.4 portu, stereo RCA çıkışı, bir kulaklık jakı, entegre subwoofer ve uyumlu oyunlarda 3D görüntü imkanı sunuyor. Monitörün içerisinde gömülü bir PS3 modeli de bulunuyor. Monitörün ekranı otostereoskopik değil dolayısıyla 3D gözlük kullanmanız gerekiyor. Monitör PlayStation TV olarak da adlandırılıyor. 

Monitörün en önemli özelliği SimulView teknolojisi. Bu teknoloji iki oyuncu ile oynarken ekranı bölmek yerine sağ ve sol taraftaki oyunculara farklı görüntüler göndermeye yarıyor. Böylece oyuncular ekrana bakınca sadece kendi görüntüsünü görebiliyor.

ABD resmi PlayStation blogundan yapılan duyuruda cihazın 13 Kasım'da ABD, Kanada, Avrupa ve kısmen Asya'da satışa sunulacağını duyurdu. Monitör kutusunun içeriğinde bir adet PlayStation 3D Display, bir adet USB'den şarj edilebilen 3D gözlük, HDMI kablosu ve Motorstorm : Apocalypse oyunu yer alıyor. 

Monitör duvara asmak için uygun değil. Sadece masaüstü kullanıma yönelik olarak üretildi.

Kutunun fiyatı 500$ iken ekstra gözlük isteyenler ise 70$ ödemek zorunda.

donanimhaber
Devamını oku ...

Android 4.0 Ice Cream Sandwich resmen tanıtıldı

19 Ekim 2011 tarihinde yerel saat ile 05:00'te Google-Samsung ortaklığıyla yapılan Galayx Nexus lansmanı, yeni telefonla birlikte Android'in 4.0 kodlu en son sürümü olan Ice Cream Sandwich sürümününde tanıtımına ev sahipliği yaptı. Sabah erken saatlerde anlık olarak paylaştığımız detayların ardından Android 4.0 Ice Cream Sandwich hakkında merak edilenlerle yeniden karşınızdayız.


Android işletim sisteminin en son sürümü olan Ice Cream Sandwich'te ROBOTO adı verilen ve Honeycomb işletim sisteminde de yer alan bir arayüze yer verilmiş. Bu arayüz telefonlarda yeni bir tasarım sunmakla birlikte kullanım konusunda yine kolaylık sağlıyor. Arayüzde dikkat çeken ilk şeyin Ana ekran, menü ve geri tuşlarının entegre edilmiş olması oldu. Galaxy Nexus'ta da görüldüğü üzere fiziksel tuş ihtiyacı ortadan kaldırılmış durumda. Bu sayede telefonun genel boyutu değişmeden daha büyük ekrana yer verilebilecek. Bu tuşların hemen üstünde ihtiyaca göre kişiselleştirilebilecek "laucher" yani uygulama başlatma tuşları yer alıyor.


Android işletim sistemin en güçlü yanlarından biri olan Bildirim Çubuğu, Android 4.0 ile yenilendi ve daha etkin bir hal aldı. Klasik kullanım şekli olarak ekranın üstünde yer alan bildirim çubuğu artık daha fazla bilgi ve içerik sunuyor. Ekranda yer alan bildirimler tekil ve toplu olarak listeden kaldırılabilecek. Bildirim Çubuğunun bir diğer yeniliği ise kilit ekranı üzerinden de takip edilmesi oldu. Bu özellik sayesinde bildirimleri görmek için kilit ekranından çıkmak zorunda kalmayacağız.


Ana ekrandaki yeniliklerden sonra yine Android işletim sisteminin en güçlü yanlarından biri olan "Widget" yani küçük araçlara bakacak olursak, bu araçlar için tıpkı yüklü uygulamalarda olduğu gibi toplu olarak görüntülenen bir listenin hazırlandığını görüyoruz. Burdan istediğimiz herhangi bir Widget'ı tut-sürükle yöntemiyle ana ekrana yerleştirebiliyoruz ayrıca bu küçük araçlar artık boyutlandırılabilecek



Ana ekranın alt kısmında yer alan menü tuşuna basık tuttuğumuza tabletlerdeki gibi en son kullanılan uygulamaları gösteren bir liste karşımıza çıkıyor. Bu liste aynı zamanda bizlere Görev Yöneticisi özelliklerini de sunabilecek. Bu listede açık olan uygulamar arasında rahatlıkla geçiş yapabileceğiniz gibi, dilerseniz uygulamayı yine aynı pencere üzerinden kapatabileceksiniz


Yeni işletim sistemiyle birlikte gelen en dikkat çekici yeniliklerden biri de "Data Usage" özelliği oldu. Önceki sürümlerde 3. parti yazılımlarla takip edilen bu özellik sayesinde, telefon üzerinden kullanılan veri miktarı takip edilebilecek ve gerektiği durumlarda uyarı gelmesi için veri kullanımına limit belirlenebilecek. Bu seçenek üzerinden telefonda yer alan uygulamaların verinin ne kadarı kullandığı da görüntülenebiliyor.



Yine 3. parti yazılımlarla kullanılan bir özellik olan ekran görüntüsü alma desteği de Android 4.0 Ice Cream Sandwich ile resmi olarak bu işletim sistemini kullanan cihazlarda yer alacak. Anlık ekran görüntüsü almak için yapmanız gereken şey sadece güç düğmesine ve Vol- (Ses azaltma) tuşuna basmak olacak.


Tanıtımı yapılan Galaxy Nexus'ta yer alan NFC desteğiyle birlikte Android Beam uygulaması da tanıtıldı. NFC destekli bir uygulama olan Android Beam ile uyumlu cihazlar arasında, web siteleri, youtube videoları,kişi listesi,uygumaların market linkeri ve daha birçok içerik anlık olarak aktarılabilecek.



Android 4.0 Ice Cream Sandwich işletim sistemli, güvenlik konusunda da yeniliklerle birlikte geliyor. Face Unlock adı verilen yazılım desteğiyle telefonda şifrelediğiniz alanlar veya kilit ekranını açmak için kamera aracılığıyla tanımlanan görüntüyü şifre olarak kullanıyor yani telefonu dilediği takdirde sahibinden başkası kullanamayacak.


 Kamera uygulaması da yeni özellikleriyle karşımıza çıkacak. Ekran üzerinden dijital yakınlaştırma, anlık olarak efekt ekleme gibi özelliklere ek olarak 1080p video çekim modunda sürekli odak ve yine djital yakınlaştırma bizleri bekliyor. Çekilen fotoğraflar kolaylık sosyal ağlara veya eposta adreslerine gönderilebiliyor.




Akıllı telefonların en büyük işlevlerinden biri olan internet tarayıcısı Android 4.0 ile birlikte daha güçlü ve daha işlevsel oldu. Sekme destekli tarayıcı aynı anda 16 web sitesinin açık tutabiliyor ve sayfalar arasında ön izlemeli olarak geçişler sağlanabiliyor. Tarayıcının sunduğu bir diğer özellik olan çevrimdışı kaydetme desteği de data bağlantısının olmadığı durumlarda sayfaların görüntülenmesine olanak sunacak.


Android 4.0 Ice Cream Sandwich işletim sistemiyle birlikte sanal klavyede yazım hatalarını düzeltme, kopyala-yapıştır desteğinde iyileştirmelere gidildiği belirtiliyor. İlerleyen zamanlarda Android 4.0 ICS'ile ilgili gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğiz.


donanimhaber
















Devamını oku ...