Belek Bey

Haçlılara karşı büyük zaferler kazanan Artuklu emiri. İsmi, Belek bin Behram bin Artuk olup, lakabı
Nuruddevle’dir. Doğum tarihi bilinmemektedir. Amcası İlgazi, Artukluların Mardin; diğer amcası
Sökmen ise Hısn-Keyfa kolunun beyiydi.
Sökmen Bey, Haçlılara karşı gösterdiği kahramanlıklardan dolayı Selçuklu Sultanı Tutuş tarafından
kendilerine verilen Surve şehrini yeğeni Belek’e verdi. Ancak 1098 senesinde, Kudüs ve havalisinin
Fatimilerin eline geçmesinden az sonra, Suruç, Hıristiyanların eline düştü. Belek Bey bundan sonra bir
süre daha amcası Sökmen ve İlgazi’nin hizmetinde bulundu.
Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Tapar’ın 1110 senesinde bütün Türk emirlerini Mevdud’un
komutasında haçlılara karşı sefere memur etmesi üzerine, Belek Bey de muharebeye katıldı. Büyük
yararlılık gösterdi. 1113 senesinde amcası İlgazi’nin yardımı ile Harput ve Palu bölgesini ele geçiren
Belek Bey, bu bölgede, Artukluların Harput kolunu kurdu. Malatya ile Mengücüklere ait Dersim
(bugünkü Elazığ ve Tunceli çevresi) bölgesini ele geçirerek hakimiyet bölgesini genişletti.
Belek Bey yine amcası İlgazi ile 1119 senesinde Antakya üzerine yürüdü. Frankları Antakya civarında
büyük bir hezimete uğratarak pekçok ganimet elde etti. Bu sırada Mengücük oğlu İshak Bey ile
Trabzon Dukası Konstantin Gabras, Belek Beye karşı ittifak etmişlerdi. Belek Bey, sür’atle harekete
geçerek müttefik kuvvetleri Şiran bölgesinde imha etti (1120). Beş bin civarında Rum ele geçirildi.
Esirler arasında Trabzon Dukası ile, Melik İshak da bulunuyordu. Duka Gabras, 30.000 dinar fidye
ödemek suretiyle serbest bırakıldı. Melik İshak ise, Melik Gazinin damadı olduğu için esir muamelesi
görmedi. Bu sırada amcası İlgazi’nin ölümü üzerine Haçlılara karşı yapılan savaşların idaresini Belek
Bey üstlendi. 1122 senesinde Urfa kontu Jocelin ile Birecik senyörü Galeran’ın ordusunu imha ederek,
kontu ve senyörü esir aldı ve Harput Kalesine hapsettirdi. Böylece Haçlıların önemli bir kolunu ortadan
kaldırdı. Kudüs Kralı İkinci Baudouin intikam almak ve Haçlı kontlarını kurtarmak için büyük bir orduyla
harekete geçti. Fakat Belek Bey daha sür’atli davranarak, Haçlıları Raban’da pusuya düşürüp kılıçtan
geçirdi. Kudüs Kralını ve yeğenini esir alarak, Harput Kalesine hapsetti. Selçuklu Sultanı Mahmud
kazandığı zaferlerden dolayı Belek Beyi Haçlılara karşı savaşan Türk kuvvetlerine baş kumandan tayin
etti. Harran ve Tel-başer’i ele geçiren Belek Bey, Haleb üzerine yürüdü. Kısa bir sürede Haleb'e giren
Belek Bey, şehri bid’at sahibi İsmaililerden temizledi.
Bu sırada Harput Kalesinin tamirinde çalışan Gerger Ermenileri isyan ederek kaledeki esir Haçlı kralı
ile kontları kurtardılar. Durumu haber alan Belek Bey, on beş günde Halep’ten Harput’a geldi. Bu işte
parmağı bulunanları ve ihanet edenleri cezalandırdı. Kudüs kralı ile arkadaşlarını Harran’a göndererek
orada hapsettirdi. Sonra tekrar Frankların üzerine sefer düzenledi. Müşhile mevkiinde Haçlıları
hezimete uğrattı ve Mucaddat Kalesini fethetti.
Menbic Emiri Hasan bin Gümüştekin’in bazı hareketlerinden şüphelendi ve bu şehri ondan almaya
karar verip, amcasının oğlu Timurtaş’ı bu işe memur etti. Timurtaş, Hasan’ı ele geçirdi. Fakat Hasan’ın
kardeşi İsa kaleye kapandı ve teslim olmayı kabul etmedi. AyrıcaFranklara haber göndererek yardım
istedi. Bunun üzerine, Maraş kontu Geofroy komutasında on bin kişilik Haçlı ordusu Menbic önüne
geldi. Kuşatmayı kaldırmayarak arkasını sağlama alan Belek Bey, 1124 senesi Mayıs ayının beşinde
Haçlı ordusuyla karşılaştı. Çok şiddetli geçen muharebe, Türk ordusunun büyük zarferi ile sona erdi.
Maraş kontu dahil olmak üzere, zulümleri ile meşhur Haçlı şövalyeleri öldürüldü ve pekçoğu esir edildi.
Bu zaferden sonra Belek Bey, Menbic’in muhasarasını şiddetlendirdi. Ancak Belek Bey kuşatma
sırasında mancınıkların yerleştirilmesi gereken yerleri gösterirken kaleden atılan bir ok, sol köprücük
kemiğine saplandı. Oku bizzat kendisi çıkaran Belek Bey; “Bu ok bütün Müslümanlara vurulmuş bir
darbedir.” diyerek ruhunu teslim etti (1124). Yeğeni Timurtaş, ordunun komutasını ele alarak, cenazeyi
Haleb’e yolladı; İbrahim aleyhisselamın makamı önüne defnedildi. Daha sonra buraya mükemmel bir
mezar yapıldı.
Belek Bey, ömrünü Haçlılara karşı cihad etmekle geçirdi. Adil, dindar, devrinin en kahramanı ve
Türkiye Selçuklu Sultanı Birinci Kılıç Arslan’ın takdirini kazanmış bir beydi. Ölümü bütün İslam alemini
mateme boğdu. Hıristiyan tebeası bile, böyle adil ve şefkatli bir beyi kaybetmekten üzüldü. Haçlılar ise,
onun ölümüne ve ondan kurtulmuş olduklarına sevindiler. Belek Bey, Müslümanlığın, Allahü tealanın
emirlerini yapmak, yarattıklarına merhamet etmek olduğunu hakkıyla bildiğinden, herkese iyi davrandı
ve insanların takdirini kazandı.

0 yorum:

Yorum Gönder